İrtibatı Koparmayalım!
açık vermek deyimi
(1) gelir gideri karşılamamak. örnek: Bütçe bu yıl açık verdi. (2) mecaz gizlemek istediği bir şeyi farkında olmadan belli etmek. örnek: Açık vermek istemiyordu ama ben anlamıştım. (3) görevi gereği elinde bulundurduğu para ya da malda noksanı çıkmak. 4 kendisine karşı kullanılabilecek zayıf bir noktasını yakalatmak.
- Allah büyüktür
- altın babası
- al giymedim ki alınayım
- ayıp etmek
- baştan aşmak
- mideye oturmak
- ölü mevsim
- habbeyi kubbe yapmak
- biz leblebi deyinceye kadar pazar savulur
- bir zaman
- ağzını açmamak
- kara liste
- yedi kat yabancı
- basamak olmak
- elini sallasa ellisi
- bel bel bakmak
- cımbızla çeker gibi
- boyu bacadan mı aştı
- martaval atmak
- boğazından geçmemek
- aşağı mahalle
- göt altına gitmek
- ev yeni, duvar yeni, eleğim seni nerelere asayım?
- cep kitabı
- suyu görmeden paçaları sıvamak
- uçan kuşa borcu olmak
- dostlar alışverişte görsün diye
- yağmurdan kaçarken doluya tutulmak
- ayaklar altına almak
- zevkine varmak
- kaldırım mühendisi
- dümbelek çalmak
- yüksekten uçmak
Son Sorgulanan Deyimler
Deyim
Anlamı
(1) gelir gideri karşılamamak. örnek: Bütçe bu yıl açık verdi. (2) mecaz gizlemek istediği bir şeyi farkında olmadan belli etmek. örnek: Açık vermek istemiyordu ama ben anlamıştım. (3) görevi gereği elinde bulundurduğu para ya da malda noksanı çıkmak. 4 kendisine karşı kullanılabilecek zayıf bir noktasını yakalatmak.
(1) midesi bulanmak, kusacağı gelmek. (2) mecaz içine bir tasa, üzüntü çökmek. (3) mecaz kuşkulanmak.
(1) gönderilen yere istemeyerek gitmek. örnek: Çocuk, giderken ayak sürümekteydi. (2) verilen işi yapmama yolları aramak, geciktirmek. örnek: Böyle ayak sürümekle kurtulamazsın işten, yap da kurtul.
önem, değer verilmeyen, hafifsenen şeyler için kullanılır, örnek: Unutmamış ama, konuğu gelmiş da falan fistan, sokağa çıkamamış.
bir tehlike durumunda, özellikle savaşta hava saldırısı olduğunda işaret vermek için kullanılan, çok güçlü ve acı acı ses çıkaran düdük.
(1) fiziksel olarak çok acı duymak, örnek: Dişini çektirirken canı bir hayli yanmıştı. (2) bir işte çok zarar görmek, örnek: Bu işten çok canı yandı, bir daha yapmaz.
ha. büyük bir çabuklukla, çarçabuk, örnek: Azığı, el değer etek değmez, hazırlamıştı bile.
ben uyarıda bulundum, üzerime düşeni yerine getirdim, gerisi onun sorumluluğundadır.
üzerinde hafif yemekler, meze ve içki bulunan tepsi, alçakgönüllüce düzenlenmiş içki sofrası.
gördüğü iyiliği ya da kötülüğü karşılıksız bırakmamak, ona karşılığını vermek. örnek: Bu hakaretin altında kalmamak için, kendi de ona sövmeye başladı.
Yayın Ağımız
Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.Eğitim Sitelerimiz
Eğlence Sitelerimiz
Rehber Sitelerimiz
Diğer Sitelerimiz
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2024
Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.